Bir spor dalı olduğu kadar, bir eğlence ve bir sanat faaliyeti de sayılabilecek artistik paten, dünyadaki en köklü sporlardan biridir. Arkeolojik kazılarda bulunan hayvan kemiklerinden yapılma ilkel patenler, insanoğlunun en eski çağlardan beri paten kaydığını göstermektedir. Paten kaydığı bilinen en eski isimlerden biri 14. yüzyılda yaşamış Hollandalı azize Lidwina’dır.
Spor dalı olarak artistik patenin ortaya çıkışı da epeyce eskiye dayanmaktadır. Artistik paten, 18. yüzyılın ortalarında Britanya’da ilgi görmeye başlamış ve 1742 yılında İskoçya, Edinburgh’da ilk artistik paten kulübü kurulmuştur. 1772’de artistik patenin kurallarının belirlendiği bir kural kitabı yayımlanmıştır. Spor, 19. yüzyılda teknik olarak gelişmeye başlamış ve Amerikalı balet Jackson Haines artistik figürler kullanmayı denemiştir. Artistik pateninin yanı sıra senkronize buz pateni, hız pateni ve kısa mesafe hız pateni branşlarını bünyesinde barındıran Uluslararası Paten Birliği (ISU), 1892 yılında Hollanda’da kurulmuştur.
Artistik patenin kural ve stilleri 20. yüzyılın ilk dönemlerinde şekillenmeye başlamış ve atlayış figürleri spora dahil olmuştur. 1897’de ikinci kez düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda ikinci olarak ilk madalyasını kazandıktan sonra 1901-1911 yılları arasında bir eksikle her sene dünya şampiyonu olan Ulrich Salchow kendi adıyla anılan atlayışı icat ederek sporda devrim yapmıştır. Dünya Şampiyonası’nda 1906 yılında ilk kez kadınlar kategorisi açılmıştır. Artistik paten, 1908 Londra Olimpiyatları programına alınmış, erkekler, erkekler özel figürler, kadınlar ve çiftler kategorisinde yarışmalar yapılmıştır. Erkeklerde Salchow, kadınlarda ise o yılların bir başka efsanesi Madge Syers zafere ulaşmıştır. Artistik paten, 1920 Antwerp Yaz Olimpiyatları’nda program dahilinde kalmış daha sonra 1924’te Chamonix’de ilk kez düzenlenen Kış Olimpiyatları resmi bir spor dalı haline gelmiştir.
Türkiye 1991’de Türkiye Buz Sporları Federasyonu’nun kurulmasıyla artistik paten bağımsız bir federasyonun bünyesinde örgütlenmiştir.